HZ. Ömer’den İslahiye’ye Bir Miras

HZ. Ömer’den İslahiye’ye Bir Miras
REKLAM ALANI
Yayınlama: 23.08.2025
0
A+
A-

600’lü yılların ortası. İslahiye toprakları Bizans İmparatorluğu’na bağlı bir beldeydi o vakitler.

O yıllarda binlerce yıldır olduğu gibi yine İslahiye topraklarının üzerinde kutlu bir vazife yükü vardı. Coğrafyanın sunduğu jeopolitik imtiyaz, bu kente antik çağlardan günümüze tarih sahnesini defalarca sunmuştu. İslamiyet’in yayıldığı yıllarda da coğrafi hakkından payına düşeni alacaktı.

Ticaret yollarının kavşağı ve geçiş güzargahı olması bu şehri tarih boyunca önemli kılmıştır. Hoş şu anda hak ettiği değeri göremese de İslahiye Ovası ezelden beri onlarca uygarlık ve toplum için hep önemliydi. Hz. Ömer için de öyle olmuştu. En azından yerleşke olarak olmasa da halifenin fetihlerinde Anadolu ve Avrupa’ya açılan kapı olması sebebiyle güzergah bakımından önemliydi. İslam’ın yayılmasında ikili ilişkiler için ticaret yolu olması nedeniyle büyük bir öneme sahipti.

Hz. Muhammed (SAV) Efendimiz aracılığıyla tüm insanlığa gönderilen İslam dini, Hz. Ömer’in halifelik döneminde fetihler ile yayılmaya başlıyordu. Halife Ömer’in Suriye fethine önem vermesi aslında Hatay ve İslahiye üzerinden Anadolu’ya açılmak eylemini de taşıyordu.

Nitekim Hz. Ebubekir’in vefatının ardından İslam Halifeliği makamına gelen Hz. Ömer’in ordusu, İslam inancına olan gücün de etkisiyle Suriye’yi fethetmiş Hatay – İslahiye sınırına dayanmıştı. Arap fetihleri İslam’ı yaymayı hedefliyor ve bu doğrultuda Bizans da bu fetihlerden nasibini alıyordu.

Bizans İmparatoru Herakleios’un Hristiyan Araplar ve Ermeniler de katıldığı 70 bin kişilik ordusu 636 yılında İslam Ordusu’na Yermük Muharebesinde mağlup olmuştu. Bu zafer Hz. Ömer döneminde Hatay – İslahiye – Maraş boylamında Anadolu güzergahını İslam Orduları’na açmıştı.

Her ne kadar Halife Ömer zamanında Anadolu fethedilemese de Güneydoğu Anadolu’da kısmi yerler ele geçirilmiş ancak daha sonraki dönemlerde yeniden bu topraklar Bizans topraklarına katılmıştır.

Bu süreçte Hz. Ömer seferlere çok katılmadığı ve Medine’de kaldığı için İslahiye’ye bizzat kendisi gelmemiştir. Ancak O’nun ordusu Maraş’a kadar ulaşmış ve seferler düzenlemiştir.

Bu seferler sırasında İslahiye toprakları üzerinde Hz. Ömer’in birçok arkadaşı şehadete ulaşmıştır. Birçoğu sahabe olan bu savaşçıların en bilineni ise Hz. Ömer’in arkadaşı da olan ve cennet ile müjdelenen bir sahabedir.

O sahabe Hz. Muhammed (Sav) Efendimizin sırtındaki mührü öpebilme şerefine erişmiş Hz. Ukkaşe’nin ta kendisidir.

Her ne kadar genel kabul edilen bilgilere göre Hz. Ukkaşe b. Mihsan’ın Irak’ta Bağdat’a yakın Medain bölgesinde sefer sırasında şehit olduğu ve aynı yerde türbesi olduğu kabul edilse de, İslahiye ve Maraş halkı tarafından Hz. Ukkaşe’nin İslahiye’deki seferler sırasında şehit olduğu ve şu anda türbesinin bulunduğu yere defnedildiği inancı mevcuttur.

Bu türbenin varlığı halk inancı mıdır, yerel efsane midir yoksa gerçek midir? Bilemiyorum ancak Hz. Ömer’in seferlerinden bir hatıra ve miras olarak İslahiye’nin bağrında olduğu bir gerçektir.

İslahiye daha önce de belirttiğim gibi antik çağlardan günümüze, onlarca inancın ve kültürün önemli bir parçasıdır. Ne mutlu böylesi bir coğrafyanın ferdiyim diyene.

REKLAM ALANI