“Her türlü tehdite, her türlü karalamaya, işe yaramaz, içi boş ama bir şekilde siyasetin içinde var olmaya çalışan ve kendini bu şekilde gösterip nemalanmaya çalışan it kopuğa rağmen büyük başarılar elde ettik.

Biz 2019 yılında bu yola ilk çıktığımızda, Müslüman, Ezidi, Kürt, Türk kanaat önderleriyle bazı görüşmeler gerçekleştirdik. Yapmak istediklerimizi dile getirdik ve açıkça çizdiğimiz rolle, rol model olarak bu ülkeye huzur getirmek istediğimizi anlattık. Önemli gelişmeler kaydettik.” İfadelerine yer verdi.

Başta İslahiye, Gaziantep ve doğu illerinde din kisvesine bürünen, halkı gerip terörden beslenen feto unsurlarını ayıkladık, yine terörü bir yaşam modeli haline getirmiş Kürt grupları halktan uzaklaştırdık, milliyetçilik görünümü altında şahsi konumları ve çıkarları için terörü itekleyen ve halkı devamlı kışkırtan Türk gruplara dur dedik, dedi.

"Barış Sürecine Zarar Verenleri Açıkça Görüyoruz"

DOĞAN, özellikle Batman ve çevresindeki bazı uç grupların süreci sabote etmeye çalıştığını belirtti. İnanç ya da kimlik kisvesi altında hareket eden bazı yapıların, hem halka hem devlete zarar verdiğini söyledi.

“Bugün devletimizin yola çıktığı barış hareketinin temellerini oluşturmaktan gurur duyduğumuzu dile getirmek istiyorum. Fakat önemli bir konunu altını çizerek konuşmama devam etmek isterim; Batman’da ve doğuda özellikle Batman gibi çok uç insanların, çok sert köşeleri olan grupların bulunduğu bazı illerde ister Ezidi ister Müslüman bu kişilerin kendi çıkarlarını koruyabilmek adına bazı noktaları deştiğini ve acaba bazı uç noktadaki grupların, örgütlerin veya kişilerin hortlayıp hortlamayacağını denediğini görüyoruz. Yine aynı şekilde milliyetçilik kisvesi altında, Müslümanlık kisvesi altında, Ezidilik kisvesi altında sanki bu dinlerin sanki bu grupların tek sözcüsü ve koruyucusuymuş gibi bölgede yıllarca kendini gösteren, halka ve devlete en büyük eziyeti gerçekleştiren insanların bugün de barış sürecine ve insanların huzuruna zarar vermek amaçlı bazı eylem ve hareketlerde bulunduğunu gördüğüm için özellikle bu konuşmayı gerçekleştiriyorum.

Bazı grupların buna Batman gibi çok dinli, çok kültürlü şehirler içinde Ezidilik üzerinden, Müslümanlık üzerinden bazı hareketler yarattığını, yaptıkları şuursuzca hareketlerden devleti suçlu duruma düşürdüklerini açık açık görüyoruz.” dedi.

“Kürt de Biziz, Türk de Biziz, Müslüman da Biziz, Ezidi de Biziz”

Toplumun tüm kesimlerine seslenen Mir Mehmet Fırat DOĞAN, kimsenin bir kimliğin ya da dinin koruyucusu rolünü üstlenmemesi gerektiğini belirtti. Gerçek kanaat önderlerinin halk için, barış için hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

“Müslüman kardeşlerime, Ezidi kardeşlerime, Kürt ve Türk kardeşlerime şunu açıkça dile getirmek istiyorum: Müslüman da biziz, Ezidi de bizi, Kürt de biziz, Türk de biziz. Kimse kendini Müslümanlığın koruyucusu, hiç kimse kendini Ezidiliğin koruyucusu ya da Türklüğün veya Kürtlüğün temel taşı olarak görmesin.

Kim ki kendini burada kanat önderi olarak adlandırıp halkı düşünerek, herkesin koşullarını gözeterek bazı hareketler gerçekleştiriyor. Biz bu arkadaşlara her türlü desteği vermeye açığız ama kendi sığ düşünceleri, kendi şahsi çıkarlarını devletten, kendi çıkarlarını halktan daha üstün gören insanlara da başında söylediğim gibi düşman olduğumuzu herkes açıkçası bilmesi gerekiyor.” İfadelerini kullandı.

 “Sahte Kanaat Önderleri Barışa En Büyük İhaneti Ediyor”

Kendisini kanaat önderi olarak tanıtan ama halkı değil şahsi çıkarlarını önceleyen kişilere sert çıkan Mir Mehmet Fırat DOĞAN, bu kişilerin aslında toplumsal barışa ihanet ettiğini söyledi. Gerçek kanaat önderlerinin barışı sağlayacak asıl aktörler olduğunu dile getirdi.

“Bu topraklarda onlarca kültür, onlarca din olduğu onlarca ırkın varlığı gözetilmeksizin sadece Müslümanlık, sadece sunnilik sadece Ezidilik sadece Türklük, sadece Kürtlük olarak yol alan insanların bu ülkeye verdiği tehlikeleri apaçık gördük.

O yüzden ben buradan kendini kanaat önderi olarak gösteren ve hiçbir işe yaramayan insanlara seslenmek istiyorum:

Burada siyasi partilerden, siyasi önderlerin dışında asıl burada hareket etmesi gerekenler kanaat önderleridir. Burada kendini kanaat önderi olarak adlandıran kişilerin büyük sorumluluklar alması, elini taşın altına koyması gerekmektedir. Burada devletten ziyadede barışı yaratacak kişiler kanaat önderlerinin ta kendisidir.

Böyle kendini kanat önderi olarak adlandırmak ucuz bir iş değildir. Elini taşın altına koymayan, varlığına daha çok varlık katmak isteyen, hiçbir sorumluluk almadan kendi şahsi çıkarları için Kürtlüğü, Türklüğü, Müslümanlığı, Ezidiliği veya başka bir dini kullanarak şahsi çıkarlar elde etmek isteyen insanların kendini bir kanat önderi olarak adlandırması bir hainliktir. Bunu açıkça dile getirmek istiyorum.

Bu arkadaşlar devlete halkımıza yardımcı olacak, uç kutupları sivriltecek insanları ortak noktada buluşturacak yegane insanlardır. ” dedi.

"Liderlik, sorumluluk almak ve halkı birleştirmekle olur"

Mir Mehmet Fırat DOĞAN, konuşmasının sonunda sahte liderlik söylemlerine dikkat çekerek, gerçek kanaat önderlerinin barışı ve toplumsal birliği sağlamak adına taşın altına elini koyması gerektiğini vurguladı. Üç maymunu oynayan, sorumluluktan kaçan kişilerin kanaat önderi olamayacağını açıkça dile getirdi.

“Dile getirdiğim siyasi partilerden ziyade burada kanaat önderleri büyük rol oynamaktadır. Burada gerçekten; vatan sevdalısı, halk sevdalısı, gerçekten yeşermek isteyen, Müslümanlığı yeşertmek isteyen, Ezidiliği bu topraklarda yeşertmek isteyen, Türklüğü,  Kürtlüğü yeşertmek isteyen, Türkiye cumhuriyeti devletini kalkındırmak, 85 milyonu ile büyütmek barış hareketini huzurlu hale getirmek isteyen insanların elini taşın altına koyması gerekir.

Burada bazı arkadaşlara; kendini kanaat önderleri olarak adlandıran arkadaşlara büyük sorumluluklar düşüyor. Ortaklık böyle kaçarak, böyle üç maymunu oynayarak, hareketler yapmak hiçbir önderin harcı değildir. Doğru işler yapmak zorundayız. Bu hareketler yarın sizin bu topraklardan bulunduğunuz yerlerden silinmenize neden olur. Liderlik önderlik elini taşın altına koymaktan geçer, sorumluluk almaktan geçer, devleti ve halkı yönlendirmekten geçer farklı insanları birleştirmekten geçer. Böyle uç noktalarda oynamak kendinize veya bulunduğunuz küçük gruplara şahsi çıkarlar getirebilir ama bu ilerde hepimize zarar vereceğini hepinizin öğrenmiş olması gerekiyor. ” dedi.