Yıl 1969.

Mevsim Yaz…

Gaziantep Lisesi’ni yeni bitirmişim. Üniversite imtihanlarına girmiş sonuçları bekliyorum. O yıla kadar İslâhiye’de lise yok. İnşaatı devam eden bir lise var ama henüz hizmete açılmamış. O yıla kadar İslâhiye’de ortaokulu bitirenler muhakkak yakın illere gitmek zorunda. Gaziantep ve Hatay Liseleri ön plandalar.

Babam rahmetli bakkal dükkânı işletiyor. Müteahhit Hasan kalyoncu ve ağabeyi Ahmet Kalyoncu da işlerinin başında… Hasan Kalyoncu gelip gidiyor ama ağabeyi Ahmet Kalyoncu bina teslim edilinceye kadar işlerinin başında. Çalışanlarına yiyecek içecek gibi maddeleri babam rahmetlinin dükkânından alıyorlar. O vesile ile kendilerini tanıyorum.

1969 yılı güz döneminde (ODTÜ) Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni kazanıyorum ve bir yıl orada İngilizce Hazırlık Okulu’nda İngilizce öğreniyorum. 1970 yılında tekrar imtihanlara girip İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni kazanıyorum ve Ankara’dan ayrılıyorum. İstanbul’a gider gitmez, Cağaloğlu’nda bulunan Millî Türk Talebe Birliği (M.T.T.B.) Turizm Müdürlüğü’nde rehber olarak çalışmaya başlıyorum. O zamanki MTTB Genel Başkanı rahmetli Burhanettin Kayhan ağabeyim benim orada çalışmamı arzu ediyor.

Sonraki dönemlerde 4 yıl boyunca, hep orada ama farklı genel başkanlarla çalıştım.

Geçirdiğim 4 yıl süren lisans öğretimi sırasında (1970–1974) yakinen tanıdığım ve tanımaktan dolayı kendisini hiç unutamadığım Hasan Kalyoncu Ağabeyim de vardı… O, benden birkaç yaş büyüktü…  Gençlik yıllarında tam bir fırtına idi ve Rahmet-i Rahman’a kavuşuncaya, ‘öteler ötesi’ne yolcu oluncaya kadar da aktivitesini hiç kaybetmedi… Hizmet aşkı ile doluydu… Delikanlı bir öğrenci lideriydi… Gözünü budaktan esirgemezdi. Her tür öğrenci faaliyetinin içinde oldu. Üniversiteye yeni gelen öğrencilere yer bulmak, burs aramak, onların hayatlarını kolaylaştırmak ve yollarını açmak için yaratılmış bir güzel delikanlıydı…

Yıllar geçti… Okullar bitti… Herkes hayatın değişik alanlarına dağıldı…

Hasan Kalyoncu Ağabey işinin merkezini Gaziantep’te kurdu. Değişik alanlarda çalıştı. Zor günler geçirdi. Ama enerjisini hiç bitmeden İstanbul, Ankara, Gaziantep üçgeninde sürekli hareket halinde oldu… Yerine ve kabına sığmayan bir şahsiyetti…

Ben 30 yılı geçkin bir süredir Sakarya Üniversitesi’ndeyim. Her karşılaştığımızda ısrarla bana Gaziantep’e, memleketime gelmemi ve orada hizmet etmemi istiyordu. Her seferinde bir gerekçe ile karar veremiyordum. Sonraları duydum ki ‘Gazikent Üniversitesi’ adı altında bir öğretim kurumu faaliyete geçirmeye karar vermişler. Bu üniversitenin kurulması için yıllarca mücadele etmişti. YÖK, pek çok vakıf üniversitesinin kurulmasına izin verirken Hasan Kalyoncu başkanlığındaki heyetin girişimlerine hep olumsuz cevap verdi. Üniversite bir türlü hayata geçemedi.

Hasan Kalyoncu Ağabey, hedefinin gerçekleştirme azminden hiç vazgeçmedi. Ve son yıllarda açılmasına izin verilen Vakıf Üniversiteleri politikasına uygun olarak, nihayet ‘Gazikent Üniversitesi’ de hayata ‘merhaba’ dedi.

İnşaatlarının sona yaklaştığı birkaç yıl önce bu üniversitenin binalarını gezmiş ve yürütülen çalışmalarla ilgili olarak ‘Gaziantep’te yeni bir bilim yuvası yükseliyor’ başlıklı bir yazı yazmaya başlamış ama tamamlayamamıştım. Üniversite eğitim ve öğretime başlayınca da artık ‘güncelliği kayboldu’ düşüncesi ile yazmaktan vazgeçmiştim. Bugün öğrendim ki ‘Gazikent Üniversitesi’nin adı TBMM tarafından “Hasan Kalyoncu Üniversitesi” olarak değiştirilmiş. Nasıl sevindiğimi anlatmam mümkün değil… Gazi kentimizin bu güzel eğitim öğretim kurumunun adı, onun için hayatı boyunca mücadele veren Hasan Kalyoncu Ağabeyimin adı ile anılmalı idi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu, isim değişikliğinin en önemli nedeninin eğitime ve Türkiye’ye büyük hizmetlerde bulunmuş olan Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Merhum Hasan Kalyoncu’ya olan vefa borcunun ödenmesi ve hatırasının yaşatılması arzusu olduğunu söylemiş ve doğrusunu da ifade etmiş…

Ülkemin ve Gazi Kent’imin bu güzide kurumunun yeni adının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Dinamik Rektörü ve ekibinin yollarının açık ve engelsiz olmasını niyaz ediyorum.                                                                               

Bu vesile ile dua ediyorum: Cenabı Hak, kendisine rahmet eylesin. Mekânını Cennet eylesin. Arkasından dua edenlerin sayısını artırsın.