Prof. Dr. Ayhan Erdem, enerji uzmanı, akademisyen ve uluslararası danışman olarak, Ortadoğu’da tırmanan İsrail-İran geriliminin küresel enerji arz güvenliği üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Özellikle Hürmüz Boğazı’nın stratejik önemi vurgulanarak, savaşın bölgesel olmaktan çıkıp küresel bir ekonomik krize dönüşme ihtimali değerlendirildi.

Petrol Fiyatları 130 Dolara Tırmanabilir, Enerji Krizi Kapıda

Hürmüz Boğazı’nın dünya petrolünün yaklaşık %20’sine ev sahipliği yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Ayhan Erdem, olası bir kapanma senaryosunda petrol fiyatlarının kısa sürede 110-130 dolar bandına çıkabileceğini belirtti. Erdem’e göre bu durum sadece enerji sektörünü değil; gıda, lojistik ve üretim maliyetleri üzerinden tüm küresel ekonomileri etkileyecek.

“1973 ve 1979’daki petrol krizleri nasıl dünyayı sarstıysa, benzer bir şok dalgası şimdi tekrar kapımızda duruyor. Hürmüz Boğazı’nın kapanması yalnızca fiziksel değil, psikolojik bir savaş etkisi yaratır. Bu da fiyatları kontrolsüz yükselişe sürükler.” 

ABD Müdahale Ederse Savaş Derinleşir, Çin ve Rusya Devreye Girer

Açıklamada, ABD’nin doğrudan savaşa müdahalesinin, bölgesel çatışmayı çok taraflı bir cephe savaşına dönüştürebileceği vurgulandı. Çin’in İran’a olan enerji bağımlılığı ve Rusya’nın mevcut konjonktürdeki jeopolitik hesapları doğrultusunda, her iki aktörün dolaylı biçimde İran’a destek vereceği öngörülüyor.

“Çin ve Rusya sahaya asker göndermeyecek belki ama sahne arkasında etkili olacaklardır. İran’a teknik, lojistik ve diplomatik destek artar. Bu da çatışmanın ömrünü uzatır ve küresel dengeleri daha fazla bozar.”

Türkiye İçin Hem Ekonomik Hem Güvenlik Riski

Prof. Dr. Erdem, Türkiye açısından da savaşın iki yönlü risk oluşturduğunu ifade etti. Enerji ithalatına olan bağımlılık nedeniyle artan fiyatların enflasyon ve cari açık üzerinde baskı oluşturacağına dikkat çekerken; İran sınırında yaşanabilecek olası hareketliliklerin terör ve göç dinamiklerini yeniden tetikleyebileceğini vurguladı.

Çözüm: Diplomasi, Alternatif Enerji Güzergâhları ve Kriz Yönetimi

Basın açıklamasında son olarak şu çağrıya yer verildi:

“Dünya, yeni bir enerji krizine sürüklenmek istemiyorsa, diplomatik çözüm yolları acilen devreye alınmalı. Türkiye gibi enerji geçiş ülkeleri ise alternatif arz hatlarını güçlendirmeli, kriz senaryolarına karşı hazırlıklı olmalıdır. Aksi takdirde sadece Ortadoğu değil, tüm dünya bu savaşın ekonomik faturasını ödeyecektir.