1 Ekim 2025’ten itibaren, sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerine yönelik çok daha sert yaptırımlar uygulanmaya başlanacaktır. Bu kapsamda:
• Vergi ziyaı cezası üç kat olarak uygulanabilecektir.
• Suç unsuru tespit edilen mükellefler için 3 ila 8 yıl arasında hapis cezası gündeme gelebilecektir.
• “Bilmeden sahte belge kullandım” savunması büyük ölçüde geçerliliğini yitirecektir.
Bu düzenleme, enerji ve petrol sektörü gibi yüksek hacimli ve çok taraflı işlem yapılan sektörlerde çok daha kritik hale gelmektedir. Çünkü sektördeki işlemler, sayıca fazla ve karmaşık olduğundan yanlış belge kullanma riski de artmaktadır.
Kurgan Sistemi ile Etkileşim
Kurgan, vergi idaresinin dijital “radar sistemi”dir. Bu sistemin işlevi, mükelleflerin beyan, ödeme ve ticari işlemlerini analiz ederek riskli görülen durumları tespit etmektir. 1 Ekim uygulaması ile birlikte:
• Kurgan tarafından riskli görülen şirketler daha sık uyarı yazıları alacak,
• Bu yazılar doğrudan ceza veya haciz anlamına gelmese de inceleme önceliği yaratacaktır,
• Özellikle enerji sektöründe, tedarik zincirinde riskli görülen bir firma tüm zinciri etkileyebilecek, dolayısıyla Kurgan radarına takılan tek bir halka, büyük ölçekli şirketleri de dolaylı olarak riskli hale getirebilecektir.
Enerji ve Petrol Sektörü Açısından Öne Çıkan Riskler
1. Tedarik Zinciri Riski: Yurt içi ve yurt dışı tedarikçilerden alınan belgelerde sahtecilik veya usulsüzlük bulunması, doğrudan sektörde faaliyet gösteren şirketleri riskli konuma sokabilir.
2. İthalat-İhracat Belgeleri: Gümrük beyannameleri, taşıma ve depolama belgelerindeki uyumsuzluklar Kurgan sistemi tarafından kolaylıkla işaretlenebilir.
3. Yüksek Hacimli İşlemler: Rafineriler, dağıtıcılar ve akaryakıt istasyonları arasındaki işlemlerin sayısı ve büyüklüğü nedeniyle hata riski yüksektir. Bu da yanlış alarm veya haksız risk sinyali doğurabilir.
4. Teminat ve Haciz Riski: Kurgan yazısının kendisi doğrudan teminat veya haciz doğurmasa da, risk skoru yüksek çıkan şirketler hakkında vergi idaresi bu tür uygulamalara daha hızlı yönelebilir.
5. İtibar Riski: Enerji sektöründe kamuoyu ve yatırımcı güveni kritik önemdedir. Kurgan radarına takılan bir şirket, sektör genelinde güven sorunu yaşayabilir.
Öneriler
• Belge Güvenilirliği: Tüm tedarikçi ve iş ortaklarının geçmiş kayıtları düzenli olarak incelenmeli, riskli firmalarla çalışmaktan kaçınılmalı.
• İç Denetim: Muhasebe, stok ve mali kayıtların doğruluğu bağımsız iç denetim ekipleriyle periyodik olarak kontrol edilmeli.
• Veri Uyum Kontrolleri: Beyannameler ile fiili üretim/dağıtım verileri arasında tutarlılık sağlanmalı.
• Savunma Hazırlığı: Olası Kurgan yazılarına karşı hızlı cevap verebilmek için hukuk ve mali müşavir ekipleri önceden bilgilendirilip senaryolar hazırlanmalı.
• Şeffaflık ve İletişim: Vergi idaresi ile ilişkilerde şeffaflık ön planda tutulmalı; olası risk sinyallerine erken dönemde yanıt verilmeli.
Sonuç
1 Ekim uygulaması, enerji ve petrol sektörünü doğrudan etkileyecek kadar önemli bir dönüm noktasıdır. Kurgan sistemi ise bu yeni dönemde, denetimlerin daha seçici ve hedef odaklı yapılmasını sağlayacaktır. Bu iki unsurun birleşimi, mükellefler açısından hem ciddi riskler hem de uyum fırsatları barındırmaktadır. Sektör şirketlerinin en büyük avantajı, sürece hazırlıklı olmaları ve iç kontrol mekanizmalarını güçlendirmeleridir.