İslâhiye’miz için yarınlarda politikaya atılarak kasabamızda hizmet etmeyi düşünen arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum.

 Bizler, yaşam tarzımızı ve kişiliklerimizi İslâhiye gibi küçük bir kasabada kazanmış bireyleriz. Kasabalar arada kalmış kültürlerin adresidir aslında. Çünkü kasabalılık; Köylülük yaşamını ve duygularını aşmış ama tam olarak kent kültürünü sahiplenememiş insanlardan oluşur çoğunluğu.

Bunun içindir ki; kasaba insanında tam manasıyla, kentli gibi bireysel davranış, köylü gibi de anonim ilişki göremezsiniz.

Bizim gibi kasaba kültüründe yetişmiş insanlar, kendimize ait özel bir yaşam alanı içinde yaşarken bile hemşerilerine uzak olmayan bir yaşam şeklimiz vardır.

Bizim kuşaktaki herkes İslâhiye’mizin eski yıllarda çoğunlukla toprak damlı, taş duvarlı sıvası saman bezeli, yoksul görüntülere sahip bir kasaba olduğunu bilir.

O fakir görünümlü İslâhiye yok ama güzel bir kasaba da yok artık!

 İslahiye'nin ağır yıkımlar aldığı, onarılamaz acıların yaşandığı tarihi bir enkaz ile yaşamını sürdürmekte olduğunu hepimiz biliyoruz .

İşte yeni nesil politikacılarımıza veya kasabamızda politika yapan herkeslere ben İslahiye'de politika yapsaydım aşağıda yazdığım ilkeler ile yapardım diyorum.

*Laik, demokratik hukuk ilkeleriyle Cumhuriyet kazanımlarımızı içselleştirmiş siyaset zemininde yürümem gerektiğini asla unutmazdım!

* İslâhiye Toplumunun; Alevi’siyle, Kürdü’yle, dindarıyla, milliyetçiyle başı açığı ve başı kapalısıyla tamamını sözde değil özde kucaklayan ve bunun pratiğini gösteren politikacı olurdum!

* İdeal bir politikacı olmak için, okuyan, araştıran, sorgulayan ve akılcı düşünüp her şeyi ben bilirim yerine ortak akıl ile çözüm üreten kişi olurdum!

* Çağdaş İslahiyeli bir politikacı olarak her şeye ve herkeslere inat üreten, mücadele eden, kafa yoran, cesaretli bir aydın olarak ruhumu kirletmeden bütün halkımın hizmetkarı olurdum!

* Hangi politik inançta olursa olsun herkesi kucaklar, İslâhiye’nin bütün sorunlarını not etmiş ve hizmeti planlamış yeterliliğinde ve güvenirliğinde ki davranışlarımı daha daha geliştirir kimseyi öteki görmezdim!

 * İktidar olma sarhoşluğuna kapılmadan, mütevazı, saygılı ve halkın hizmetkârı söylemimi politik ayrıma kaçmadan toplumsal barış için çaba sarf ederdim!

* Gözü kapalı her şeyi ret eden anlayış yerine, yanlışı eleştirip doğruya alkış tutan muhalif İslahiyeli politikacılığını benimserdim!

* Genel kültürümü arttırmak icin çok okur, mutlaka yabancı bir dili öğrenir ve İslâhiye’yi temsil edecek seviyede, donanım, liyakat ve ehliyet sahibi olmak için müthiş emek verirdim.

* Asla cinsiyetçi yaklaşımı içinde olmaz şiddetle ret edip kadınlarımızla yürüyen politikacılarından olmaya özen gösterirdim!

Şimdi ve artık İslâhiye’yi kalkındırma duygusuyla koşma zamanı; çünkü şipşak fotoğraflarda ki çocuksu gülücüklerimiz mazide kaldı artik.